Anasayfa / Sağlık ve Tıp / Kansere Karşı Kişiye Özel Silah: mRNA Aşısı, En Ölümcül Kanserlerden Pankreas Kanserinin Nüksetmesini Engelliyor

Kansere Karşı Kişiye Özel Silah: mRNA Aşısı, En Ölümcül Kanserlerden Pankreas Kanserinin Nüksetmesini Engelliyor

mRNA Aşısı, En Ölümcül Kanserlerden Pankreas Kanserinin Nüksetmesini Engelliyor

COVID-19 pandemisiyle hayatımıza giren mRNA teknolojisi, şimdi de onkoloji alanında bir devrim yaratıyor. BioNTech firması tarafından yürütülen ve sonuçları The New England Journal of Medicine‘da yayımlanan Faz II klinik çalışmasında, kişiye özel olarak üretilen bir mRNA kanser aşısının, en ölümcül kanser türlerinden biri olan pankreas kanserinin ameliyat sonrası geri gelme (nüksetme) riskini önemli ölçüde azalttığı kanıtlandı.

Bu gelişme, bağışıklık sistemini kansere karşı eğiten “immünoterapi” alanında atılmış dev bir adım ve kişiselleştirilmiş tıp çağının en somut örneklerinden biri olarak tarihe geçti.

Çalışma, cerrahi olarak pankreas tümörleri alınmış hastalar üzerinde yürütüldü. Ameliyat sonrası standart kemoterapi tedavisine ek olarak, her hasta için kendi tümörünün genetik özelliklerine göre özel olarak tasarlanmış mRNA aşısı uygulandı.

Sonuçlar, aşı yapılan hastaların bağışıklık sistemlerinin, vücutta kalmış olabilecek mikroskobik kanser hücrelerini tanıyıp yok etmede çok daha başarılı olduğunu gösterdi. Bu, özellikle pankreas kanseri gibi nüksetme oranı çok yüksek olan kanser türleriyle mücadelede tamamen yeni bir kapı aralıyor.

Pankreas Kanserinin Acı Gerçeği: “Sessiz Katil”

Bu buluşun neden bu kadar önemli olduğunu anlamak için pankreas kanserinin doğasını bilmek gerekir. Genellikle “sessiz katil” olarak adlandırılan bu kanser türü, erken evrelerde neredeyse hiç belirti vermez. Bu nedenle, teşhis konulduğunda hastalık genellikle ilerlemiş ve çevre dokulara yayılmış olur.

Ameliyat başarılı olsa bile, gözle görülmeyen kanser hücreleri vücutta kalabilir ve bu da hastalığın kısa bir süre içinde yeniden ortaya çıkmasına neden olur. Pankreas kanserinin nüksetme oranı %80’in üzerindedir. İşte bu yüzden, ameliyat sonrası vücudu bu “kaçak” hücrelerden temizleyecek etkili bir yönteme acilen ihtiyaç duyuluyordu. Kişiye özel mRNA aşısı, tam olarak bu boşluğu doldurmayı hedefliyor.

Bir Aşı Kanseri Nasıl Tedavi Eder? COVID’den Onkolojiye mRNA Teknolojisi

Peki bir aşı, virüsler yerine kanseri nasıl hedef alabilir? Mantık, COVID-19 aşılarıyla neredeyse aynı.

  • COVID-19 aşıları, vücudumuzdaki hücrelere koronavirüsün “diken proteinini” nasıl üreteceklerini öğreten bir mRNA kodu taşıyordu. Bağışıklık sistemimiz bu dikeni görüp “yabancı” olarak tanıyor ve ona karşı T hücreleri ve antikorlar üretiyordu.
  • mRNA kanser aşısı da benzer şekilde çalışır. Ancak hedefi bir virüs proteini değil, hastanın kendi kanser hücrelerinin yüzeyindeki “neoantijen” adı verilen hatalı proteinlerdir. Kanser hücreleri, genetik mutasyonlar sonucu normal hücrelerde bulunmayan, kendilerine özgü proteinler üretirler. Bu neoantijenler, kanserin adeta “parmak izi” gibidir.

Tamamen Size Özel: “Terzi İşi” Kanser Aşısı Nasıl Üretiliyor?

Bu tedaviyi devrimci kılan şey, “kişiye özel” olmasıdır. Her hastanın kanseri benzersizdir, bu yüzden her aşı sıfırdan, o hastaya özel olarak üretilir. Süreç şu şekilde ilerler:

  1. Tümör Analizi: Hastanın ameliyatla alınan tümör dokusu laboratuvara gönderilir ve genetik dizilimi tamamen çıkarılır.
  2. Hedef Tespiti: Yapay zeka algoritmaları, hastanın normal hücrelerinin DNA’sı ile kanserli hücrelerin DNA’sını karşılaştırır. Sadece kansere özgü olan ve güçlü bir bağışıklık tepkisi oluşturabilecek 20’ye kadar kilit neoantijen hedef olarak seçilir.
  3. mRNA Üretimi: Bu hedeflerin “tarifini” içeren mRNA molekülleri, laboratuvarda hızla sentezlenerek bir aşı haline getirilir.
  4. Aşılama ve Eğitim: Aşı hastaya enjekte edilir. Vücudun kendi hücreleri, bu mRNA’yı kullanarak kanserin “parmak izlerini” (neoantijenleri) üretip bağışıklık sistemine sunar. Bağışıklık sisteminin T hücreleri, bu hedefleri “düşman” olarak kodlar ve tüm vücudu tarayarak bu parmak izini taşıyan mikroskobik kanser hücrelerini bile bulup yok etmek için harekete geçer.

Klinik Çalışmadan Umut Veren Sonuçlar

Çalışmanın sonuçları oldukça etkileyiciydi. İki yıllık takip süresinin sonunda, sadece standart kemoterapi alan gruptaki hastaların önemli bir kısmında kanser nüksederken, kemoterapiye ek olarak kişiye özel mRNA aşısı yapılan grupta nüksetme gözlemlenmeyen hasta sayısı anlamlı derecede daha yüksekti. Aşı, hastaların T hücrelerinin kanser hedeflerini başarılı bir şekilde tanımasını ve onlara saldırmasını sağlamıştı.

Kanser Tedavisinin Geleceği ve Önümüzdeki Zorluklar

Bu başarı, kanser tedavisinde yeni bir paradigmanın kapısını aralıyor: Vücudun kendi bağışıklık sistemini, her hastanın kendi tümörüne karşı hassas bir şekilde ayarlanmış yaşayan bir ilaca dönüştürmek. Bu “terzi işi” aşı platformunun, ileride melanoma, akciğer ve kolon kanseri gibi diğer zorlu kanser türleri için de uyarlanması hedefleniyor.

Ancak önümüzde hâlâ zorluklar var. Her hasta için özel bir aşı üretmenin maliyeti şu an için oldukça yüksek. Ayrıca, ameliyattan sonra aşıyı mümkün olan en kısa sürede hazırlayıp hastaya ulaştırma süreci de optimize edilmeli. Yine de bu çalışma, kanserle savaşta “herkese uyan tek beden” yaklaşımından uzaklaşıp, her bireyin kendi biyolojisine uygun, daha etkili ve daha akıllı tedavilere doğru ilerlediğimizin en güçlü kanıtıdır.

Kaynaklar

Etiketler: