İklim bilimi dünyasından gelen ve tüm insanlık için ciddi sonuçlar doğurabilecek bir uyarı yapıldı. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve önde gelen buzul bilimcilerin yayımladığı yeni bir sentez raporu, on yıllardır toplanan uydu verilerini analiz ederek Grönland buz tabakasının erime hızının artık geri döndürülemez bir “kritik eşik” (tipping point) aştığını doğruladı. Bu, küresel ısınmayı bugün sihirli bir şekilde durdursak bile, Grönland’ın erimeye devam edeceği ve bunun sonucunda küresel deniz seviyelerinin kaçınılmaz olarak yükseleceği anlamına geliyor.
Rapor, NASA’nın GRACE-FO ve ESA’nın CryoSat gibi uydularından elde edilen on yıllık verileri bir araya getirerek, buz tabakasının kütle dengesindeki değişimi şimdiye kadarki en net şekilde ortaya koydu. Bulgulara göre, buz tabakası, kar yağışıyla kazandığından çok daha fazla buzu erime ve buzul hareketleriyle okyanusa kaybediyor ve bu dengesizlik artık kendi kendini besleyen bir döngüye girmiş durumda. Bu durum, gezegenimizin iklim sistemindeki en büyük ve en hassas unsurlardan birinin dengesini kalıcı olarak kaybettiğinin en güçlü işareti.
Kritik Eşik (Tipping Point) Nedir ve Neden Bu Kadar Önemlidir?
İklim sistemindeki bir “kritik eşik” veya “devrilme noktası,” bir sistemin küçük değişikliklere kademeli olarak tepki verdiği durumdan, ani ve genellikle geri döndürülemez bir değişime uğradığı eşiktir.
Bunu bir kanoyu devirmeye benzetebiliriz. Kanoyu hafifçe yana yatırabilirsiniz ve bıraktığınızda tekrar düzelir. Ancak belirli bir eğim açısını (kritik eşiği) geçtiğiniz an, artık ne yaparsanız yapın kano alabora olacaktır. Grönland için de durum bu. Buz tabakası o kadar çok kütle kaybetti ki, artık kendi çöküşünü hızlandıran süreçler devreye girdi.
Geri Besleme Döngüsü: Erime Erimeyi Nasıl Hızlandırıyor?
Grönland’ın bu geri dönülmez yola girmesinin arkasında iki güçlü “pozitif geri besleme döngüsü” yatıyor:
- Albedo Etkisi: Parlak beyaz buz, gelen güneş ışınlarının yaklaşık %80’ini uzaya geri yansıtır ve gezegeni serin tutar. Ancak buz eridiğinde, altından daha koyu renkli olan kara yüzeyi veya okyanus suyu ortaya çıkar. Koyu yüzeyler güneş ışığını yansıtmak yerine emer. Bu daha fazla ısınmaya, bu da daha fazla buzun erimesine yol açar. Bu bir kısır döngüdür.
- Yükseklik Etkisi: Grönland’ın buz tabakası dev bir dağ gibidir ve zirveleri soğuk atmosferin daha yüksek katmanlarındadır. Buz eridikçe, tabakanın yüzey yüksekliği azalır. Daha alçak rakımlardaki hava daha sıcak olduğu için, alçalan buz yüzeyi daha da hızlı erimeye başlar.
Bu iki etki birleştiğinde, buz tabakasının erimesi artık sadece atmosferdeki karbondioksit miktarına bağlı olmaktan çıkıp, kendi kendini sürdüren bir sürece dönüşüyor.
Bu Rapor Ne Anlama Geliyor? Deniz Seviyeleri İçin Kötü Haber
Grönland buz tabakasının tamamının erimesi, küresel deniz seviyelerini ortalama 7 metre (23 feet) yükseltme potansiyeline sahip. Bu yeni rapor, bu 7 metrelik yükselişin artık “eğer” değil, “ne zaman” sorusu olduğunu söylüyor.
Bu, yarın okyanusların 7 metre yükseleceği anlamına gelmiyor. Bu süreç yüzyıllar, hatta binlerce yıl sürecek. Ancak kritik eşiğin aşılmış olması, bu yükselişin bir kısmının artık insanlığın geleceği için “kilitlendiği” anlamına geliyor. Artık mücadelemiz, bu süreci tamamen durdurmak için değil, olabildiğince yavaşlatarak gelecek nesillere ve kıyı şehirlerine uyum sağlamaları için zaman kazandırmak içindir.
Ne Yapılabilir? “Hasar Kontrolü” Dönemi
Raporun ortaya koyduğu tablo endişe verici olsa da, eylemsizliğe yol açmamalıdır. Bilim insanları, erime hızının doğrudan küresel sıcaklık artışıyla bağlantılı olduğunu vurguluyor. Karbondioksit emisyonlarını ne kadar hızlı ve ne kadar derinden kesersek, Grönland’ın erime hızını o kadar yavaşlatabiliriz.
1.5°C veya 2°C’lik küresel ısınma hedeflerine bağlı kalmak, buz tabakasının binlerce yıl yerine on binlerce yılda erimesi arasındaki fark anlamına gelebilir. Bu, İstanbul, New York, Miami, Amsterdam ve Dakka gibi risk altındaki milyonlarca insanın yaşadığı kıyı şehirleri için hayati bir zaman farkı demektir. Bu rapor, iklim değişikliğinin uzak bir geleceğin sorunu olmadığını, sonuçlarının şimdiden kilitlenmeye başladığını gösteren en net uyarılardan biridir.
Kaynaklar
Bu makalede sunulan sentez, aşağıdaki gibi temel bilimsel çalışmalara ve kurumsal verilere dayanmaktadır. Bu linkler, Grönland’daki erime ve kritik eşik konsepti hakkında gerçek ve doğrulanmış bilgiler içermektedir:
- NASA – Greenland’s Rapid Melt: NASA’nın Grönland’daki buz kaybını uydularla nasıl izlediğini ve son durumu özetleyen bilgilendirici sayfası. https://climate.nasa.gov/vital-signs/ice-sheets/?utm_source=bilimhaberleri.tr
- Nature Communications – “Return to steady state of the Greenland ice sheet not plausible”: Grönland buz tabakasındaki kütle kaybının, mevcut iklim koşullarında bile, artık geri döndürülemez bir noktaya ulaşmış olabileceğini modelleyen önemli bir bilimsel makale. https://www.nature.com/articles/s41467-021-25514-6?utm_source=bilimhaberleri.tr










